18 Haziran 2011 Cumartesi

PİSAGOR (Pythagoras) MÖ. 572-497

PİSAGOR (Pythagoras) MÖ. 572-497 Antik Çağ’ın en ünlü adlarından biri olan Pythagoras(Pisagor) çok yönlü kişiliği yanında
matematikçi sıfatını layıkıyla hak etmiştir. Bu “Eski Yunan” filozofu ve bilim adamının günümüzde dahi geçerli ve tüm zamanlar içinde geçerliliğini koruyacağı anlaşılan ünlü teoremi, bu savı doğrulamak için yeterli bir nedendir. Düzlemde, bir dik üçgende, dik kenarlar üzerine kurulan karelerin alanları toplamı, hipotenüs üstüne kurulan karenin alanına eşittir.” “Pisagor Teoremi” olarak tanınan bu teoremin, Pisagor önce “Çin’li
İyi yetişmiş ve gençliğinde iyi bir eğitim almış olan Pisagor, çok ve sıkça seyahatler yapmıştır. Babil ve Mısır’da geçirdiği uzun yıllar O’nun bilimine önemli katkılarda bulunmuştur. Özellikle din adamlarından ve rahiplerden çok yararlandığı bilinmektedir. Bu sırada dini eğitimde almıştır.
Bir süre Çin’e de gitmiştir ve birkaç yılını orada geçirmiştir.
53 yaşında ülkesine, Sisam adasına geri dönmüştür. Sisam adası bilindiği gibi ülkemize en yakın Ege adalarından biridir. Demek ki Pisagor da bir “Egeli”dir. Edindiği deneyimleri, artık olgun ve yetkin bir insan olarak bir okul kurmak suretiyle, başkalarıyla paylaşmak istemektedir.
Tarihte “
Matematik ile uğraşısı çok yönlüdür. Ünlü teoremi dışında, özellikle sayılara ilişkin çalışmaları, o zamanlar için çok ileri düzey sayılabilir. Bazı özel sayı kavramları onun zamanında ortaya atılmıştır. Örneğin
Tam bölenlerinin toplamı birbirini veren sayılara
Çu Pei” tarafından bilindiği ve kanıtlandığı, Sümerler ve Babiller gibi eski uygarlıklarda kenarları 3, 4, 5 birim olan üçgenlerin “Dik Üçgen” olduğunun bilindiğine dair bilgiler mevcutsa da, Pisagor’un farkı bu teoremi bir matematikçi yaklaşımıyla ve genelleyerek vermiş olmasındadır. Pisagor Okulu” olarak bilinen ve tanınan bu okulun kendine özgü konuları ve eğitim biçimleri vardı. O kendi anlayışına göre bir eğitim sistemi geliştirmiş bulunuyordu. O’nun mistik anlayışı “sayılar” ile birleşince, evreni sayılarla temsil etmek düşüncesi, sonuçta Pisagorculuk denilen bir anlayışı ortaya çıkarmıştır. dost sayılar, heteromek sayılar; üçgensel, tam-kare sayılar gibi örnekler çoğaltılabilecektir. dost sayılar denir. Örneğin 284 ve 220 sayıları gibi… n.(n+1)
O’nun birde sayı mistisizmi vardır ki, O’na göre “
Pisagor Okulu’nun temel felsefesinde
Bazen yenilgileri de oluyordu. Örneğin dik kenarları
Antik Çağ’da henüz
Pisagor Okulu
Örneğin;
gibi sayı gruplarına heteromek sayılar. gibi sayılara üçgensel sayılar n2 ile temsil edilenlere ise tam-kare sayılar denilmektedir. Doğada her şeyin karşılığı bir sayı”dır. Bu mistik anlayışı temsil etmektedir. Ancak 2 ve 5 sayılarının onların nezdinde çok ayrıcalıklı bir yeri vardır. Çünkü bunlar mukaddes sayılardır. 7 ve 10 sayılarının da diğerlerinde olmayan bir ayrıcalığı bulunmaktadır( bkz. Sayıların Gizemi ve Numeroloji). Bu tür yaklaşımlar, insanların ya da bilginlerin sayılara yaklaşımını ve bakış açısını değiştirmiş ve birçok araştırmanın yapılmasına olanak sağlanmıştır. 1,2,3,… gibi giden tam sayılarla, bütün evrenin matematik, fizik, metafizik, ahlak ve her şeyin “süreksiz” bir modelini kurabileceği düşüncesi vardır. Bunların tanrının işi olduğuna inanıyorlardı. a ve b ve hipotenüsü c olan bir dik üçgende Pisagor Teoremi a2+b2=c2 ile temsil edildiğine göre, a=1, b=1 olan bir dik üçgende c2=2 olması ve bundan c = çıkması akıllarını karıştırıyordu. Bir yenilgileri sayıları düzenledikleri zaman ortaya çıkacaktır. Tam sayıları tanıyorlardı ve onları bir sayı doğrusu üzerine dizmeyi düşünmüşlerdir. Bütün rasyonel sayıları sıraladıktan sonra, sayılarla doğrunun noktaları arasındaki birebir eşleşme konusundaki bulguları onları şaşırtıyor ve doğrunun üzerinde henüz karşılığına sayı konulmamış noktaların bulunduğunu anlıyorlardı. İrrasyonel Sayılar tanınmadığı için, buna yanıt bulmakta güçlük çekiyorlardı. Aradan yüzyıllar geçecek ve Reel Sayılar tanımlandıktan sonra ancak bunun yanıtı verilebilecektir. geometri’ye de ilgi duymuş, sentetik anlamda da olsa bazı önemli buluşlara imza atmışlardır. (a+b)
Onların yine sayılara yönelik çalışmalarındaki yenilgilerinden biri de varlığına inandıkları bazı sayıları bulamayacaklarının anlaşılmasıdır.
Onlar “
Pisagor Okulu zamanla bir bilim ve felsefe okulu olmaktan çımışdini eğtimi esas alan bir okula döüşüşü. Tek tanrııar ile çk tanrııar devamlıbir çtışa halindedirler. Pisagor’da işe bu çtışanı kurbanlarıdan biri olacaktı. Bunu başa öneklerine ilerde yine rastlanacaktı.
Öğencileriyle ders yaptığıbir akşm, okul, karşı dini göüşsahipleri tarafıdan basıacak ve ateş verilecektir. Pisagor ise okulundaki yangıısödümek içn oradan oraya koşşururken alevler arasıda kalarak can verecektir.
2=a2 + 2.a.b + b2 ilişkisini şekle dönüştürmüşler ve geometrik olarak açıklamışlardı. biri diğerinin iki katına eşit olan tam kare sayılar” arıyorlardı. Eğer bu sayılar a ve b ise bu iddiaya göre a2=2.(b)2 eşitliğini sağlamaları gerekirdi. Bu olanaksızdır; = a = b olur. Bu sayıardan biri tam sayıise diğri irrasyonel sayıolmaktadı. Buda Pisagor Okulu’nun yenilgileri arasıda yer almaktadı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder